Bursa Haber Medya yöneticileri ve köşe yazarları ile bir araya gelen AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten, son dönemde teröre karşı Kürt halkının devlete vermiş olduğu destekle büyük başarı sağlandığını, Çözüm Süreci ile de devletin Kürt halkına karşı şefkat borcunu ödediğini söyledi. Sedat DURGUT
Bursa Haber Gazetesi Gündem Buluşmalarına bu hafta AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten konuk oldu. Mudanya yolundaki Kahve Beyaz Restoran’da gerçekleşen buluşma, Bursa Haber Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Dizdar’ın ev sahipliğinde gerçekleşti.
Yönetim Kurulu Üyesi Levent Dizdar, Genel Yayın Yönetmeni Tayfun Çavuşoğlu, yöneticiler ve köşe yazarlarının da bulunduğu konuşmasında gündemi değerlendiren AK Parti Milletvekili Osman Mesten, “Siyaset önceden olduğundan daha sıcak bir ortama girdi. Türkiye bir dönüm noktası yaşıyor. Son dönemde yaşanan terör olayları cumhuriyet tarihimizin en kanlı olaylarını yaşadık. Bütün bunlar bize bir şeyler anlatıyor. Türkiye uluslararası güçler tarafından hizaya getirilmek isteniyor. Bunun önemli bir sebebi var. Türkiye birinci dünya savaşı sonrası kendisine biçilen rolü aşan bir şeyler yapmak istiyor. Bunun üzerine Türkiye terör örgütleriyle nizam vermek istiyorlar. Dünyayı yöneten güçler ekonomiyi, finansı, petrolü kontrol ediyor. Bunlar gelişmiş ülkeler. Türkiye gibi ülkeler ise gelişmekte olan ülkeler. Bir de geri kalmış ülkeler var. Fakat Türkiye diğer ülkelere hiç benzemediği için bize biçilen bu kalıplar dar geliyor. Ve Türkiye kendi içerisinde ayakta kalma sürecinde bir noktaya kadar vardı. Bu güçler bunu değişik araçlarla yapıyorlardı. IMF, dünya bankası gibi araçlarla ülkeleri ekonomik olarak abluka altına alıyorlardı. Zaman zaman destekledikleri darbeler vesilesiyle dünyayı dizayn etmeye devam ettiler. Biz AK Parti olarak iktidara geldiğimiz günden itibaren Türkiye’nin kalkınmasına öncelik verdik. Öyle bir noktaya vardık ki Türkiye ekonomi olarak kendi ayakları üzerinde durabilen, hatta dışarıya borç verebilen bir ülke haline geldi” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN SİYASİ MİSYONU
Türkiye’nin en önemli misyonunun siyasi misyonu olduğunu vurgulayan Mesten şöyle devam etti: “Böylesine güçlü bir ülke kendi sınırlarına sığabilecek bir ülke değil. Çünkü bundan yüz, yüz elli yıl önce yıkılmakta olan Bir Osmanlı İmparatorluğu bile olsa dünyanın dengesini değiştirebilecek bir yapıya sahipti. Bugün yanı başımızdaki Suriye Hicaz bizim vilayetimizde. Bu topraklara sadece bizim komşumuz olarak bakmamamız gerekiyor. Birebir kendi ülkemiz diye bakmamız gerekiyor. Gerçek tarihi misyonumuz bu. Bunun öncesinde Türk milleti Müslüman olduğundan bu yana İslam’ın bayraktarlığını yapmış olması dolayısıyla özellikle Yavuz Sultan Selim’le hilafeti eline almış olmasından dolayı hep bir öncü rol oynamıştır. Bununla birlikte bu millet artık İslam’ın öncü milleti olarak dünyanın her yerinde sözü geçen bir devletin dağıldıktan sonraki bakiyeleri konumundayız. Bakın Kafkaslarda, Balkanlarda, Doğu Türkistan’da başı sıkışan buraya geliyor. Biz tabii olarak İslam aleminin merkezi durumundayız. Türkiye güçlendikçe kendi ülkesinde değil çevresinde de sözü geçen bir ülke konumuna geldi. Bundan rahatsız olanlar Türkiye de çok oldu diye terbiye etmeye çalışıyorlar. Bunun için geçmişte MİT kriziyle, ülkenin istihbaratı ele geçirilmeye çalışıldı. Gezi olayları yaşandı.
” TERÖRLE MÜCADELE “
Son günlerde yaşan terör olaylarında özellikle Kürt halkının devlete vermiş olduğu destekler dikkate alınacak olursa terörle mücadelede hiçbir zaman böyle bir başarı sağlanmadı” diyen milletvekili şöyle devam etti: “Bu operasyonlarda başarı sağlanmasaydı Kürt halkı HDP çağrı yaptığında meydana 150 200 kişi değil oraya 50 bin 100 bin kişi toplanırdı. Artık Kürt halkı devleti yanında gördü. Devletin gücünü hissetti. Çözüm sürecinin elbette eleştirilecek tarafları olabilir. Ama çözüm süreci olmasaydı HDP ve PKK bugün Kürt halkını arkasına almış olabilirdi. Çözüm süreci ile devlet Kürt halkına karşı şefkat borcunu ödemiştir. Şuanda hiçbir Kürt ‘benim şu hakkım yeniliyor’ diye bir iddiada bulunamaz. Mesele artık Kürt meselesi olmaktan çıkmıştır. Biz ülke olarak devlet ve millet bütünleşmesini tamamlamış siyaseten kendi ayakları üzerinde durabilen ve etrafındaki mazlum milletlere ümit veriyor. Türkiye’nin başarısından Kosova’daki, Gazze’deki, Doğu Türkistan’daki hatta Afrika’daki insan seviniyor. Bu psikolojik hinterlant Batı’yı rahatsız ediyor. Türkiye bir yol ayrımındaydı ve bu ayrımı ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek yaptı. Biz milletten aldığımız güçle Dünya 5’Ten büyüktür demeye devam edeceğiz. Biz bir yol tercihi yaptık. Türkiye’nin bulunduğu konum itibariyle cendereye alınamayacağını göreceğiz. Bütün mesele psikolojik. Mesela Rusya bizden teknolojik anlamda ekonomik anlamda ne kadar güçlü olursa olsun bizden vazgeçecek konumda değil. Türkiye bulunduğu konum itibariyle vazgeçilebilecek konumda değildir. Biz bu gücün farkındayız ve Yeni Türkiye’yi kurma yolunda halktan aldığımız güçle bu yoldan ayrılmayız.
” HIZLI TREN
Bursa’ya gelecek olan hızlı tren projesi hakkında konuşan vekil Mesten, “Hedefimiz 2017-2018 gibiyken heyelanlar nedeniyle güzergah değişikliği söz konusu bu yüzden durdurulmuş vaziyette. Bize bu en az bir yıla daha mal olabilir. Büyük projeler yapılırken böyle handikaplar oluyor. Bunları da halkın makul karşılayacağını düşünüyorum” dedi. ‘PARALEL YAPI PİYONDUR’ Paralel yapıya karşı yapılan operasyonları ve yurtdışında olan veya yurtdışına kaçmış kişilerle ilgili kırmızı bülten çıkarılması konusunu değerlendiren Mesten, “Genel bir kırmızı bülten çalışması var. Bunların başında da Zekeriye Öz gelir. Ama kırmızı bülten çıkmış olsa da onların buraya gönderileceklerini zannetmiyorum. Bunlar sonuçta yaptıkları faaliyetleri tek başlarına yapmadılar. Yurtdışına da kaçarken tek başına kaçmadılar. Sonuçta bunlar piyondur. Sonuçta Amerika dünyayı dizayn etmeye çalışan bir ülke. Amerika bizden Fethullah Gülen karşısında ciddi bir şey alamayacaklarsa onu da vereceklerini zannetmiyorum” diye konuştu.
ENGELLİLERİN SIKINTILARI
Engellilerin yaşadığı sıkıntılara da değinen Bursa milletvekili, “Engelliler konusunda AK Parti döneminde çok büyük şeyler yapıldı. Ama bu bugünden yarına değişebilecek bir şey değil. Çok fazla engelli çeşidi var ki bütün bunları dikkate alarak tamamen ortadan kaldıramayız. Bu ancak cennette olur. Bu sonu gelecek bir konu değil. Eksiklikler konusunda adımlar elbette atılacaktır” diye konuştu.
‘MAVİ MARMARA YÜZYILIN STRATEJİSİ’
Türkiye’nin bölgede ve dünya sahnesinde önemli rol oynaması ve bazı kritik hamlelerin erken atılıp atılmadığı konusunda gelen bir soruya cevap veren Bursa milletvekili şöyle konuştu: “Bu planlanmış bir mesele değil. Bazen her şey sizin üzerinize geliyor. Gazze’de bombalar yağıyor. Arap Baharı yanı başınızda oluyor, burada ya varsınız ya yoksunuz. Paralel yapı konusunda da böyle. Karşı taraf bir hamle yapıyor. Sizin de bir hamle yapmanız gerek. Mavi Marmara ve ‘one minute’ çıkışı da bu şekilde. Mavi Marmara belki de yüzyılın stratejisi oldu. Bilerek ya da bilmeyerek. Böylece İsrail’in maskesi düşmüş oldu. O gün erken gibi gözüküyordu ama buradan bakıldığında erken değil” dedi.
YENİ BİR GENEL BAŞKAN SEÇİMİ DEDİKODUSU
AK Parti’nin mayıs ayında yeni bir başkanın seçileceği genel kurul konusunda çıkan dedikodulara değinen vekil Mesten, böyle bir ihtiyacın ve böyle bir hazırlığın olmadığını, söylenenlerin sadece dedikodu olduğunu belirtti. Buna bağlı olarak Abdullah Gül’ün bir takım çalışmalar içerisinde olduğu söylentilerine de açıklık getiren Mesten, “Abdullah Gül cumhurbaşkanımızdır, partimizin kurucusudur. Cumhurbaşkanlığından sonra net bir siyasi ayrılık olmadı. Ama siyasi meselelerde bizimle aynı düşüncede olması gerekmiyor. Farklı düşünceleri olabilir. Ama bizim siyasi anlayışımızı derinden sarsacak şeyler değil bunlar” dedi. Has Parti kökenlilerin AK Parti içerisindeki yeri konusunda konuşan Mestan, “Has Parti diye ayrı bir dünyadan gelmiyoruz. Aynı kökten geldiğimiz için uyum sorunu yaşamıyoruz. Elbette Ak parti tamamı milli görüş kökeninden gelmiyor bunu kabul etmemiz lazım ama genel aynı kökenden geldiği için bir sorun yok” dedi. Bursa Haber Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Dizdar, AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten'e anı plaketi takdim etti.
‘İLK DÖRT MADDEDE PROBLEM YOK’
Anayasa’nın ilk dört maddesi ile ilgili konuşan Bursa milletvekili, ne kendisinin ne partisinin ne de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ilk dört madde ile ilgili bir probleminin olmadığını asıl sorunun Yeni Türkiye’nin kurulabilmesi için parlamenter sistemin bir handikap olduğunu söyledi. Sadece parlamenter sistemin kendisinin değil parlamenter sistem içerisinde bulunan kurumların da devletin işleyişini tıkayabildiğini vurgulayan Mesten, “Mesela Bursa’ya bir adliye binası yapılacak, baro olsun, mimarlar odası olsun adliyenin yapılmasını geciktiriyorlar. Bizim başkanlık sisteminde bölünme problemimiz var. Biz illa ki bölünecek demiyoruz. Üniter devlet üzerine kurulu başkanlık sistemleri de var. Diktatörlük olacak korkusu var. Aslında şuanda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bir devlet başkanından daha fazla yetkiye sahip” diye konuştu. DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI Milletvekilliği dokunulmazlıkları hakkında konuşan Milletvekili, “Milletvekillerinin devlet bürokrasisinde itibarı yok. Milletvekili bir yere gideceği zaman kendi arabasını kullanır, yakıtını kendi koyar. Ama basit bir şube müdürünün makam arabası vardır. Baktığınızda dokunulmazlığı icat eden AK Parti değildir, Türkiye de değildir. Dünyanın her yerinde dokunulmazlık var. Eğer demokrasilerde milletin iradesini temsil eden en üst makam meclis ise en ayrıcalıklı olan vekillerin olması lazım. Sıradan bir memuru bile yargılamak için üstünden izin almanız lazım. Bence ülkemizde dokunulmazlık diye bir sorun yok. Bu sorunu AK Parti’ye karşı bir psikolojik savaş unsuru olarak kullanıyorlar. Diğer partilerin dokunulmazlıkla ilgili problemi var. Toplumun dokunulmazlıktan kastı HDP’lilerin dokunulmazlıkları. Hem terörün destekçisi olacaksın hem de Meclis’te bulunacaksın. Toplumun rahatsızlığı bundan kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
BÖLGESEL TEŞVİKLER GELİYOR
Bursa’nın dağ bölgesinin sıkıntılarına da değinen vekil Mesten, “Dağ bölgesi, kıraç bir bölge olduğu için diğer bölgelere göre daha az hizmet alıyor. Burada birinci sorun yol. Bu dönem içerisinde dağ bölgesinin yol problemi çözülecek. Keles Yolu da bu dönem bitirilecek. Büyükorhan ve Harmancık arasındaki yol tamamlandığında yol problemi de ortadan kalkacak. Bu bölgede halkın da girişimci olması gerek. Devletin kırsal ve termal turizm konusunda güzel destekleri var. Bölgenin göç sorunu da bu girişimler sayesinde ortadan kalkacaktır. Dağ bölgesi için bölgesel teşvikler de geliyor. Mermer OSB gibi buralara sanayi yatırımları da yapılabilir” diye konuştu.
